Sedef hastalığı, klinik olarak değerlendirildiğinde ciltte birçok nedene dayanan kronik bir hastalık olarak tanımlanır. Genetik kökenli olan bu hastalık, cildin herhangi bir kısmını etkileyebilir. Öncelikli olarak etkilenme alanları kafa derisi, dirsekler, dizler ve lumbosakral bölgedir (bel ve sakrum bölgesi). Lezyonlar kaşıntıya neden olabilir. Epidermal hücrelerin hiperproliferasyonu (aşırı artış) ile karakterize edilen bu durumda, cilt durumu eritemli plakalarla (kızarıklıklarla) belirgin hale gelir. Yeni cilt hücrelerinin alt tabakadan üst yüzeye çıkma süreci yaklaşık bir ay sürer ve vücutta etkilenen alan %30 kadar olabilir. Sedef hastalığı olan kişilerin tırnaklarında %13-50 arasında sedef etkisi görülür. Ardıç katranı, antiseptik ve kaşıntı önleyici özelliği ile önemli bir bileşendir. Keratoplastik etkiler metil naftalin, ksilenol, klinaftalin ve naftol tarafından üretilmektedir.

Sedef hastalığı için birçok tedavi yöntemi mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri arasında şunlar yer almaktadır:

Kafa derisi için çeşitli şampuanlar ticari olarak satışa sunulmuştur. Sedef hastalığına bağlı deri lezyonlarında ardıç katranının %2.13 oranında kullanıldığı Dermabon sabununun klinik olarak iyileştirici etkiye sahip olduğu doğrulanmıştır. Lezyonların büyüklüğünü ve derinliğini azaltan doğal bir keratolitik maddedir. Kortikosteroidlerden farklı olarak, sedef hastalığından kaynaklanan lezyonların azalmasını ve yok olmasını kısa bir sürede sağlar. Steroid antiinflamatuarlardan farklı olarak hastalığın yayılmasını ve kullanım sonrası büyümesini önler.

Dermabon sabunu, lezyonların ebadına göre günde 2 kez kullanılmalıdır. Sabun sadece lezyonların üzerine uygulanmalı, baştan ayağa lezyonların olması durumunda tüm vücuda uygulanmalıdır. Gözlerinize sabunun kaçmaması için gözlerinizi sıkıca kapatmanız gerekmektedir. Durumu kötü olan lezyonlar için sabunlu kalma süresi 30 dakika kadar olmalıdır. Sabunun etiketinde belirtilen talimatlara uygun olarak kullanılmalıdır. Üründe belirtilen miktar ve sıklıktan fazla kullanılmamalıdır. Aksi takdirde yan etkilerin oluşma olasılığı artar. Sabunun kullanımı ile ilgili olarak hastaların %93'ü kullanımının kolay olduğunu belirtmiştir. Bazı hastalar ise sabunu uygulama süresi ve köpürtme zorluğu nedeniyle kullanımını karmaşık bulmaktadır. Dermabon sabunun sedef hastalığı vakalarında lezyonlar üzerinde iyileştirici etkisi olduğu klinik olarak doğrulanmıştır. Bu iyileşme, hafif ve orta şiddetli vakalarda daha belirgin olmuştur. Hafif ve orta büyüklükteki vakalarda klinik iyileşme durumu sabunun kullanılmasının üçüncü haftasında daha fazla gözlemlenmiştir. Çok büyük vakalarda klinik bir iyileşme gözlemlenmesi sabunun 8 haftadan fazla kullanılmasından sonra gerçekleşmiştir. Belirlenmiş olan yan etkilerin başlıcası lezyonların kararmasıdır. Bu durum sadece estetik bir etkidir.

Hastaların az bir kısmında sabunun kullanımından sonra kaşıntı oluşmuştur. Bu durumda banyodan sonra yağlı bir krem kullanımı faydalı olabilir. Sedef hastalığının kontrol edilmesinde Dermabon sabunu iyi bir alternatif tedavi seçeneğidir.